Trafik kazalarında insanı öldüren birçok faktör içinde aslında en önemlisi Newton’un “Hareketin Korunumu Kanunu”. Peki bu kanun ne diyor?
“Cisimler, bir başka kuvvet tarafından müdahaleye uğramadıkları takdirde, aynı hızda ve aynı yönde harekete devam ederler”
Yani bir arabayı 90 km hıza çıkarıp motoru durdurursanız, bu araç "Hareketin Korunumu Kanunu" gereği 1 km hız bile kaybetmeden yoluna devam eder. Ama etmez çünkü ona karşı koyan iki kuvvet vardır: 1) Tekerlerin yerle teması sonucu ortaya çıkan sürtünme 2) Hava direnci. Bu iki faktör aracı yavaşlatır ve durdurur. Ama yine de araba sürekli yavaşlayıp hızlanmaya göre daha az benzin harcar.
Bu arada güç ve ivme konusuna da biraz değinmemiz lazım. İvme bir cismin hızı veya yönündeki değişimin zaman oranıdır. İvme deyince genellikle akla hızlanma gelir ama bu doğru değil. Fizik anlamıyla hızlanma da yavaşlama da ivmelenmedir.
İvmelenme=(İlk Hız-Son Hız)/Zaman. Yani saniyede 30 metre hızla giden bir araç 20 saniyede durursa ivmelenmesi (30-0)/20=1,5 metre/saniye2 olur.
Gücün formülü ise kütle*ivmelenmedir. Yani 1200 kiloluk bir araç yukarıdaki duruşu gerçekleştirebilmek için her saniye 1200*1,5=1800 Newton kuvvet harcar. Peki ya bu araç 30 metreden 0’a 20 saniyede değil de 1 saniyenin 10’da 1’inde, yani 100 milisaniyede, inseydi?
Diyelim herifin teki uçaktan atladı, paraşütü açılmadı ve betona düşüp paramparça oldu. Neden 10.000 metre kazasız-belasız, sağ sağlim düştükten sonra sadece son 1 santim kalmışken her şey berbat oluyor? Çünkü 250 km saat terminal hızla betona çarpan kişinin hızı o kadar kısa bir sürede 0’a iniyor ki bu korkunç ivme ortaya büyük bir kuvvet çıkarıyor ve bu kuvvet kişinin vücudunu paramparça ediyor.
Unutmayın durma mesafesi arttıkça ivme de azalır. Yukarıdaki herif 100 metrelik bir pamuk yığınının üzerine düşseydi çok daha uzun bir sürede, gittikçe yavaşlayarak, duracaktı.
Bütün bunları öğrendikten sonra bilgilerimizi bir kazaya uyarlayalım. Bir kaza anında ne olur?
Emniyet Kemeri Nasıl Korur
Diyelim bütün gece içki içip, sonra arabaya atladınız ve 2 dakika geçmeden 54 km hızla duvara bindirdiniz. Araç yaklaşık olarak 150 milisaniye içinde tamamen durur. Modern arabaların burnu kaza sırasında belirli bir oranda içine göçecek şekilde tasarlanır. Bu, arabanın durma mesafesini arttırır ve kazanın şiddetini azaltır; fakat yolcuların korunması için kompartman sağlamdır ve araba bu noktada tamamen durur. Ve şov başlıyor:
Araba durdu ama siz arabadan bağımsız hareket ediyorsunuz ve 54 km hızla harekete devam edip kafanızı direksiyon simidine çarparsınız. Kafatasınız kırılıp, paramparça olup, şarapnel parçaları halinde beyninizi büyük ihtimal birkaç parçaya ayırır. Daha sonra göğsünüzü çarparsınız ve kırılan kaburgalarınız kalbinize ve akciğerlerinize saplanır. Ama bitti sanmayın. Asıl sorun burada başlıyor. Siz durduktan hemen sonra bu sefer 54 km hızla harekete devam eden iç organlarınız birbirlerine, kaslarınıza ve kırılıp bıçak gibi keskinleşen kemiklerinize çarpıp parçalanırlar.
Nasıl? Güzel de mi :) ?
Ama neyse ki bu berbat sondan uzak durmak için yapabileceklerimiz var. En önemlisi hız yapmamak. Unutmayın ki dünyanın en güvenli arabaları emniyet kemeri takılı ve hava yastığı açıkken 70 km hıza kadar can güvenliği sunabiliyor. Bu hızın üstünde yapılacak bir kazada ölme riski, ölmeseniz bile “Keşke ölseydim” dedirtecek kadar kötü yaralanma riski çok yüksek.
Az önce kafanızı direksiyon simidine çarpmıştınız. Peki bu çarpışmanın kuvveti nedir? Bunu bilmek için ne kadar mesafede durduğunuzu bilmemiz lazım. Kafanızı çarpınca kafatasınız büyük ihtimal kırılıp 3 santim içine göçecek. Buna bakarak aşağıdaki formülle çarpışmanın şiddetini anlayabiliriz.
e=0,5*70*15^2=7875 Joule (54 km, yani saniyede 15 metre hızla fırlayan 70 kiloluk bir herifin kinetik enerjisi)
f=7875/0,03=262500 Newton (Yukarıdaki enerjiyle fırlayan birini 3 santimde durdurmak için gerekli kuvvet)
Ve 262500 Newton da yaklaşık olarak 26,7 ton demektir. Bu korkunç bir kuvvet, özellikle vücudun ufak bir noktasında (kafanızı çarptığınız noktada) toplanırsa, ve insanı anında öldürür.
Peki ya kemeriniz takılı olsaydı? O zaman durma mesafeniz yaklaşık 50 santime yükselecekti. Bu sefer çarpışmanın şiddeti:
f=7875/0,5=15750 Newton yani 1,6 ton.
Aslında eğer vücudun ufak bir noktasında toplanırsa 1,6 ton da insanı öldürebilir. Ama emniyet kemeri bundan daha fazlasını yapar. Yapısıyla bu 1,6 tonu vücudunuz geniş bir bölümüne ve görece olarak en sağlam bölgesine yayar. Böylece belki bir iki kırık kaburgayla ve kemerin derinizi soyup, göğsünüzde bıraktığı çift şeritli izle kazayı atlatırsınız.
Emniyet kemeri aynı zamanda sürücünün yanındaki yolcunun camdan dışarı fırlamasını engeller. Camdan fırlayan bir kişinin ölme ihtimali 4 kat fazladır. Bunun yanında kaza anında çok büyük tehlike arz eden konulardan biri de kemer takmayan kişinin oturduğu yerden fırlayıp diğer yolculara çarpmasıdır. Bu da genellikle ölümcül olur.
Son olarak, yapılan kazaların sadece %3'ünden ibaret olsa da, tüm ölümlü kazaların %33'ünü oluşturan taklalı kazalarda da ölenlerin %72'si emniyet kemerini takmayanlardır. Kemer, takla anında %100 güvenlik sunmasa da en azından sizin yan camlardan fırlayıp arabanın altında ezilmenizi engeller.
Bütün bu sebeplerden dolayı ister önde oturun ve ister arkada oturun MUTLAKA kemerinizi takın. Arkada oturmak asla kemer takmamak için bahane değildir. Eğer kemer takmazsanız füze gibi öndeki veya yandaki yolculara çarpabilirsiniz. En azından ön koltuğun arkasına çarpmak bile sizi öldürebilir veya çok kötü yaralayabilir.
Emniyet Kemeri Takmamak İçin Uydurulan Bahaneler
– Burası özgür ve demokratik bir ülke! İster takarım, ister takmam!
Hayır, burası özgür ve demokratik bir ülke filan değil. Öyle bile olsa emniyet kemeri takmama özgürlüğün yok. Eğer dünyaya çocuk getirdiysen onlara bakmakla yükümlüsün. O yüzden ölmemelisin. Bunun yanında kemer takmazsan, kaza sırasında arabanın içinde fırlayıp diğer yolculara çarpıp onların ölümüne sebep olabilirsin.
Ve kemer taksaydın çok daha hafif atlatabileceğin bir kazayı, kemer takmadığın için çok daha ağır bir şekilde atlatıp hastaneleri gereksiz yere meşgul edersin. Ve sigortalıysan senin sağlık masraflarını vergilerimizle BİZ ödemek zorunda kalırız.
– Sadece Migros’a gidiyorum!
Bu bir şeyi fark ettirmez. 30 km hızla bile giderken yapacağın bir kazada kafanı çarpıp ölebilirsin ya da daha kötü yaralanabilirsin. Migros’a giderken ölmek ister misin? Yapılan istatistiklere göre tüm ölümcül kazaların %75’i kişinin evinden 30 km uzaklığa kadar alanı kapsayan yollarda meydana geliyor.
– Peki ya araba denize düşerse veya arabada kaza sonunda yangın çıkarsa?
Bu tür kazalar, yapılan kazaların çok ufak bir kesimini oluşturuyor. Kaldı ki bu kazalarda bile kemeri takarsanız kazadan hemen sonra şuurunuzun açık olma ve dolayısıyla kurtulma ihtimaliniz çok daha yüksek olur.
– Kazanın olacağını anladığım an direksiyona sıkıca tutunup kendimi kazaya hazırlarım.
Kazaların büyük bir çoğunluğu göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşir. Ve kaza sırasında öyle bir kuvvetle (kendi vücut ağırlığının yaklaşık 80 katı kadar güçle) ileri fırlarsın ki kafam çarpmasın diye direksiyona sıkıca tutunsan bile önce iki kolun kırılır ve sonra kafanı çarparsın.
– Benim arabamda hava yastığı var.
Eğer kemerinizi takmazsanız hava yastığının yapabilecekleri sınırlıdır. Kemerin önemli görevlerinden biri de sizin kontrollü bir şekilde hava yastığına çarpmanızı sağlamaktır. Böylece önce içine göçen arabanın burnu kazanın genel şiddetini; ve sonra emniyet kemeri + hava yastığı durma mesafenizi arttırır.
Bir yanıt yazın