Yıl 1914
Avrupa barut fıçısı. Avrupa patlamaya hazır bomba.
Bir tarafta birliğini geç tamamladığı için yeterli sömürgeye sahip olamayan ama sanayileşmesini en mükemmel şekilde tamamlayıp Avrupa’nın 1. ve dünyanın ABD’den sonra 2. büyük sanayi devi olmuş, dünyanın en modern, en iyi eğitimli ve en donanımlı kara ordusuna sahip ve eksik olan sömürgelerini tamamlamak için militarist Kayzer Wilhelm II’nin emriyle Britanya’yla donanma yarışına girmiş Almanya;
Bir tarafta 1905 Rus-Japon savaşında Japonya’ya yenilerek bütün dünyayı şoka uğratmış ve uğradığı prestij kaybını yok etmek isteyen ve Balkanlarda güç elde etme hevesindeki Rusya;
Bir tarafta 1870 yılında Almanya’yla arasında geçen facida kaybettiği kömür deposu Alsace –Lorraine’i ve ulusal onurunu geri almak için yanıp tutuşan Fransa;
Bir tarafta sanayisi Almanya’nın gerisine düştüğü için tedirgin olan ve Almanya’nın Donanmasını geliştirmeye başlamasıyla panikleyen Britanya İmparatorluğu’nun gücünü ve sahip olduğu dünyanın en görkemli donanmasını ve imparatorluğunu koruma isteği;
1908 ve 1913 yılları arasında Avrupa’da ülkelerin askeri harcamaları %50 arttı.
Avrupa ülkeleri 1914 yılında birbirlerine anlaşmalarla bağlıydı. Rusya ve Fransa arasındaki anlaşmaya göre, iki ülkeden birine savaş açan, diğerine de açmış sayılıyordu. Rusya-Fransa ve İngiltere arasındaki daha serbest anlaşmaya ise bu ülkeleri birbirlerine diplomatik açıdan yakınlaştırıyor ve savaş zamanında birbirlerine yardım etmelerini öngörüyordu. Almanya ve Avustura-Macaristan ve İtalya arasındaki anlaşmaya göre ise bu ülkelerden birine savaş açan, diğer 2 ülkeye de savaş açmış sayılıyordu.
Barut fıçısını havaya uçurmak için tek bir kıvılcım gerekiyordu ve o kıvılcım 28 Haziran 1914’de çaktı. Avusturya-Macaristan veliahtı Franz Ferdinand Saraybosna’yı ziyaret ediyordu ve o sırada Sırp milliyetçisi bir genç tarafından vurularak öldürüldü. Avusturya bunu bahane olarak kullandı ve Almanya’nın kayıtsız şartsız destek sözüne de güvenerek 23 Temmuz’da Sırbistan’a, onların içişlerini hiçe sayan zehir zemberek bir ultimatom yolladı. Ferdinand’ın öldürülmesinden savaşın başladığı güne kadar geçen zamana “Temmuz Krizi” adı verildi.
Sırbistan’ın bu ultimatomdaki bazı şartları kabul etmemesi üzerine, 28 Temmuz’da Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş ilan etti. Rusya, kendisini yine bir Slav ülkesi olan Sırbistan’ın koruyucusu olarak görüyordu ve birbirlerini korumak için anlaşmayla bağlıydılar. Aynı zamanda Avusturya’nın Balkanlardaki Rus etkisini sarsmasını istemiyordu. Bu yüzden 1 gün sonra, 29 Temmuz’da Rus Ordusu seferberlik ilan etti.
Rusların sefeberlik ilan etmesi üzerine, Almanlar telaşlandı ve onlar da 30 Temmuz’da seferberlik ilan ederek Rusların derhal seferberliğe son vermesini istediler. Almanların seferberliğe başlamasından hemen sonra Fransa da 1 Ağustos’da seferberlik ilan etti ve Rusya’dan cevap gelmeyince Almanya, aynı gün, Rusya’ya savaş ilan etti. Aynı zamanda Fransa’ya, Ruslarla olan tüm anlaşmalarını tek taraflı iptal etmelerini talep eden bir ultimatom yolladılar. Fransa kabul etmeyince, Almanya 3 Ağustos’da Fransa’ya, Avusturya-Macaristan 6 Ağustos’da Rusya’ya, Fransa ise 10 Ağustos’da Avusturya-Macaristan’a savaş ilan etti.
Almanların savaş planı Schlieffen Planına göre, Alman Ordusunun büyük bölümü ilk başta Paris’e en kısa yol olan Belçika’dan geçip Fransız ordularını kuşatıp, Fransa’yı savaş dışında bırakacak ve sonra daha geç seferber olabilen Rusya’ya dönecekti. Bu yüzden Almanlar 3 Ağustos’da Belçika’ya ultimatom yollayıp ordularının ülkeden geçmesine izin vermesini istediler. Belçika reddedince 4 Ağustos’da savaş ilan ettiler ve Belçika’ya saldırdılar.
Büyük Britanya ve Belçika arasında 1839 yılında yapılan anlaşmaya göre Britanya, Belçika’nın tarafsızlığını korumakla yükümlüydü ve Almanya’nın Belçika’ya saldırması üzerine 4 Ağustos’da Almanya’ya ve 12 Ağustos’da Avusturya-Macaristan’a savaş ilan ettiler.
Britanya, Almanya’ya savaş ilan edince, uzak denizlerdeki kolonileri Avustralya, Hindistan, Yeni Zelanda, Liberya ve Kanada da otomatikmen Almanya’ya savaş ilan etmiş oldu. İngiltere’yle anlaşması olan Japonya da mecburen 23 Ağustos’da Alman hükümetine bir telgraf yollayarak, sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, kibarca savaş halinde bulunduklarını bildirdi.
Aşağıda Avustura’nın Sırbistan’a savaş ilan ettiği 28 Temmuz’dan, Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan ettiği 1 Ağustos’a kadar geçen süre içinde Alman İmparatoru Kayzer Wilhelm II ve Rus Çarı Nicholas II arasında geçen telgraf görüşmelerini bulacaksınız.
Bütün bunları niye mi yazıyorum? Birkaç gün sonra savaşa girecek iki ülkenin liderlerinin birbirlerine seslenişlerine, üsluplarına bakın ve bir de bundan yüz yıl sonra, ülkemizde seçime girecek olan parti liderlerinin birbirlerine seslenişlerine ve üsluplarına… Ve kıyaslayın.
Kayzer Wilhelm II’den Çar Nicholas II’ye
DD 335 29 Temmuz 1914, 01.45
Avusturya’nın Sırbistan’a karşı başlattığı harekatın ülkenizde yarattığı izlenimi çok ciddi bir endişeyle takip ediyorum.
Sırbistan’da yıllardan beri süregelen ahlaksız tahrikler Arşidük Ferdinand’ın kurban olduğu öfke verici bir cinayetle sonuçlandı. Sırpların kendi krallarını öldürmelerine neden olan bu ruh yapısı şu an hala ülkede egemen.
Bana şüphesiz hak vereceksiniz ki ikimizin de, siz ve ben, ve tüm hükümdarların da bu alçakça cinayeti işleyenlerin hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için ısrar etmemizde ortak çıkarlarımız var. Ve burada siyasetin bir rolü yok.
Diğer taraftan, sizin ve hükümetinizin, kamuoyundaki öfkeye karşı durabilmesinin ne zor olduğunu tamamen anlıyorum. O yüzden, bizi çok eski zamandan beri birbirimize sağlam bağlarla bağlayan kalpten ve duyarlı dostluğumuz adına, Avusturyalıların sizinle tatmin edici bir noktada uzlaşması için tüm gücümü kullanacağım. Sizin de bana, bunu yapmak için uğraşırken ortaya çıkacak pürüzlerde yardımcı olacağınızı güvenle umut ediyorum.
Çok sevgili ve samimi dostun, kuzenin
Willy
Çar Nicholas II’den Kayzer Wilhelm II’ye
DD 332 29 Temmuz 1914, 07:30
Geri döndüğünüze sevindim. Bu çok ciddi anda, sizden bana yardımcı olmanızı diliyorum. Zayıf bir ülkeye karşı haksız bir savaş başlatıldı. Rus halkının buna karşı olan büyük öfkesini ben de paylaşıyorum. Tahmin ediyorum ki, bu ortamda bana yapılan baskıya çok yakında boyun eğmek ve savaşa neden olacak önlemler almak zorunda kalacağım. Böyle bir Avrupa savaşından kaçınmak için, eski dostluğumuz adına, sizden müttefiğinizi daha fazla ileri gitmeden durdurmanızı rica ediyorum.
Kayzer Wilhelm II’den Çar Nicholas II’ye
DD 359 29 Temmuz 1914, 18:30
Telgrafınızı aldım ve barışın devamı konusundaki dileğinize yürekten katılıyorum.
Fakat size ilk telgrafımında söylediğim gibi, Avusturya’nın Sırbistan’a karşı harekatını “haksız bir savaş” olarak göremem. Avusturyalılar tecrübe etmiştir ki Sırbistan’ın kağıt üzerinde verdiği sözler tamamen güvensizdir. Avusturya’nın, Sırbistan’ın verdiği sözlerin gerçek olmasını tam garantiye almak için bu harekata başladığını sonucuna varmalıyız. Bu kanıya, Avusturya kabinesinin Sırbistan’dan hiçbir toprak talebinde bulunmayacağını söylemesi üzerine vardım.
O yüzden, size tavsiyem, Avrupa’nın şahit olabileceği en korkunç savaşa yol açmamak için Rusya’nın, Avusturya ve Sırbistan arasındaki sorunda seyirci kalabileceği yönündedir. Sanırım hükümetiniz ve Viyana arasında bir uzlaşı mümkün ve daha önce söylediğim gibi, bizim hükümetimiz de bunun gerçekleşmesi için çalışıyor.
Tabi ki, Rusya’nın askeri hamleleri Avusturya tarafından büyük bir problem olarak görülecek ve her ikimiz tarafından kaçınılması gerektiği gibi, benim de sizin başvurunuz üzerine dostluğum adına kabul ettiğim arabulucu pozisyonumu riske atacaktır.
Willy
Çar Nicholas II’den Kayzer Wilhelm II’ye
DD 366 29 Temmuz 1914, 20:20
Uzlaştırıcı ve dostça telgrafınız için teşekkürler. Ama ne var ki buradaki büyükelçinizin mesajı bize çok daha farklı bir üslupla geldi. Sizden bu farkı açıklamanızı rica ediyorum. Avusturya ve Sırbistan arasındaki problemi Hague Konferansı’na bırakılması daha doğru olacaktır. Dostluğunuza ve bilgeliğinize güveniyorum.
Sevgili dostun Nicky
Çar Nicholas II’den Kayzer Wilhelm II’ye
DD390 30 Temmuz 1914, 01:20
Hızlı cevabınız için yürekten teşekkür ederim. Talimatlarla beraber Tatischev’i yolluyorum.
Şu an almak zorunda kaldığımız askeri önlemlere Avusturya’nın hazırlıklarına karşı bundan 5 gün önce savunma amaçlı karar verildi.
Tüm kalbimle umut ediyorum ki bu önlemler, benim çok önem verdiğim arabuluculuk konumunuza bir zarar vermez. Sizden, bizimle uzlaşmaları için Avusturya’ya güçlü bir baskı uygulamanızı rica ediyoruz.
Nicky
Kayzer Wilhelm II’den Çar Nicholas II’ye
DD 420 30 Temmuz 1914, 03:30
Telegrafınız için çok teşekkürler. Büyükelçimin mesajında kullandığı dille, benim telgraflarımdaki üslubumunun farklılığı söz konusu olamaz. Kont Portales’e, seferberliğin yol açacağı tehlike ve ciddi sonuçlara karşı hükümetinizin dikkatini çekmesi için talimat verildi. Ben de telgrafımda size aynısını söyledim. Avusturya, sadece Sırbistan’a karşı ve ordusunun ufak bir bölümünü seferber etti. Ve şimdi, sizinle ve hükümetinizle aramızda geçen haberleşmeye göre Rusya, Avusturya’ya karşı seferberlik ilan ediyor ve bu benim, sizin bana içtenlikle ve benim de sizin ricanız üzerine kabul ettiğim arabuluculk görevini, yok etmese de, çok büyük zarara uğratacaktır. Şu an bütün sorumluluk, savaş veya barış arasında karar verecek olan sizin omuzlarınız üstündedir.
Willy
Kayzer Wilhelm II’den Çar Nicholas II’ye
DD 480 31 Temmuz 1914, 14:04
Dostluğumun verdiği güvenle bana başvurmanız ve arabulucu olmamı istemeniz sonucunda, Rusya ve Avusturya’yı uzlaştırmak için çalışmaya başladım. Fakat ben bunu yaparken ordunuz, benim müttefiğim Avusturya-Macaristan’a karşı seferber oldu. Bu yüzden, daha önce söylediğim gibi, benim arabuluculuk girişimim tamamen işe yaramaz bir hal aldı.
Yine de girişimime devam ettim.
Şu an, doğu sınırlarımda çok ciddi bir savaş hazırlığı olduğu doğrultusunda güvenilir haberler alıyorum. İmparatorluğumun güvenliğini sağlama sorumluğum beni ciddi askeri önlemler almaya itiyor. Dünya barışını korumak için verdiğim uğraşta yapabileceğim her şeyi yaptım. Şu an bütün medeni dünyayı bekleyen felaketin sorumluluğu bana ait olmayacak. Şu aşamada, bu felaketi durdurabilecek tek kişi sizsiniz. Şu aşamada, hiç kimse Rusya’nın onurunu tehdit etmiyor ve siz benim arabulucuk girişimimin sonuçlarını bekleyebilirsiniz. Size ve imparatorluğunuza karşı olan ve bana dedemin ölüm yatağından geçen dostluğum benim için hep kutsaldı ve Rusya’ya tüm zor dönemlerinde, özellikle de son savaşında hep destek oldum.
Eğer Rusya, Avusturya ve Almanya’yı tehdit eden askeri hazırlıklarına son verirse, Avrupa barışı hala sayenizde korunabilir.
Willy
Çar Nicholas II’den Kayzer Wilhelm II’ye
DD 487 31 Temmuz 1914, 14:52
Herşeyin barış içinde son bulacağı umudu vermeye başlayan arabuluculuk girişiminiz için size teşekkür ederim.
Avusturya’nın seferberliğinden sonra zorunlu olarak başlattığımız askeri hazırlıklarımıza son vermemiz teknik olarak mümkün değil. Savaş istemekten çok uzaktayız. Avusturya’yla Sırbistan için yapılan görüşmeler devam ettiği sürece benim askerlerim herhangi bir provokatif harekette bulunmayacaktır. Bu konuda ciddi söz veriyorum. Tüm ümidimi, Tanrı’nın merhametine ve sizin Avrupa barışı ve ülkelerimizin refahı için Avusturya’yla yapacağınız görüşmelerde elde edeceğiniz başarı umuduna bağlıyorum.
Sevgili dostun…
Nicky
Çar Nicholas II’den Kayzer Wilhelm II’ye
DD 546 1 Ağustos 1914, 14:06
Telgrafınız elime geçti. Seferberlik ilan etmeniz gerektiğini anlıyorum ama sizden, bizim size verdiğimiz garantinin aynısını, ülkelerimiz ve evrensel barış adına görüşmelerimize devam edeceğimiz ve bu hareketlerin savaş anlamına gelmediği garantisini istiyorum. Tanrı’nın yardımıyla, kan dökülmeden, eskiden beri süren dostluğumuzun kazanmasını istiyorum. Bütün güvenimle, sizden gelecek mesajı bekliyorum…
Nicky
Kayzer Wilhelm II’den Çar Nicholas II’ye
DD 600 1 Ağustos 1914, 10:45
Telgrafınız için teşekkürler. Dün, hükümetinize savaşı engelleyebilecek tek yolu açıkladım.
Bugün öğlene kadar bir cevap beklediğim halde, büyükelçiliğimden sizin hükümetiniz tarafından yollanmış bir telgraf bana ulaşmadı. O yüzden ordumu seferber etmek zorunda kaldım.
Bitmeyecek bir acıyı engelleyebilecek tek şey hükümetinizden derhal gelecek açık, olumlu ve hatasız bir cevap. Böyle bir cevabı almadığım sürece, sizinle telgrafınızdaki konuyu tartışamayacağım. Aslına bakarsanız, sizden ordularınızın bizim sınırlarımıza ne olursa olsun tecavüz edecek en ufak bir emri bile vermemenizi istemek zorundayım.
Willy
Bu telgraftan birkaç saat sonra Almanya Rusya’ya savaş ilan etti. Avrupa’daki tüm Savaş Bakanları ve uzmanlar, savaşın yılbaşına kadar biteceğini düşünüyordu.
Bir yanıt yazın