Seçim sabahı hiçbir partiye oy vermeyeceğimi söylediğim zaman çevremden büyük tepkiler aldım: “Vermediğin her oyu aslında AK-P’ye veriyorsun! Oy vermek en önemli vatandaşlık görevidir! Oy vermezsen şeriat gelir! Geleceğimiz için oy kullanacaksın, ne demek kullanmamak! Oy vermezsen kar tutmaz, okullar tatil olmaz! Oy vermezsen bizi Orta Çağın karanlıklarına sürüklemek isteyenlerin ekmeğine yağ sürersin!
Oy vermedim ve bugün seçim olsa yine oy vermem. Yarın seçim olsa yine oy vermem. Eğer ortada adam gibi parti yoksa, eğer ortada insan gibi insan yoksa, biri diğerinden daha kötü diye daha az kötü olana oy vermem.
Benim gözümün önünde trafik kazalarında insanlar ölüyor, 9 yaşında çocuklar yetim kalıyor; hangi parti trafik terörüne karşı bir çift laf ediyor? Benim gözümün önünde insanlar her gün kanserden, kötü sağlıktan ölüyor; hangi parti toplum sağlığı için bir şeyler yapıyor? Benim gözümün önünde 15-16 yaşında çocuklar eşcinsel diye kendilerini öldürüyor, ama kimse umursamıyor; hangi parti onlar için bir şey yapıyor? Peki hangi parti Alevilerden ve onların uğradığı haksızlıklardan bahsediyor? Benim gözümün önünde Anadolu’da kız çocukları birilerini sevdi diye öldürülüyor; hangi parti onlardan bahsediyor? Benim gözümün önünde yerküre yok oluyor, türler yok ediliyor, dünya çöplüğe dönüyor; hangi parti bahsediyor? Hangi parti fakirlikten, adaletsizlikten, yolsuzluklardan bahsediyor? Sadece hepsi ülkenin problemlerinden çok kendi siyasi çevrelerini, onların siyasi ideolojilerini takip edenleri tatmin etme derdinde.
Sizi bilmem ama benim bu partilerle işim olmaz. İşi olanla da işim olmaz. İsterseniz bir iki dakikamızı ayırıp Türkiye’deki seçeneklere bir göz atalım. Oy verilebilecek hangi partiler var:
AK-P: Hala binlerce yıllık Bronz Çağ mitlerini devlet ve kişisel hayat idaresinde rehber edinmiş (Bu adamlar şaka mı, cidden var mı?) bir grup yobaz, kör-imanlı, robot-beyinli, kara cahil, geri-kafalı, bağnaz, kadın-düşmanı, eşcinsel-düşmanı, ikiyüzlü, yalancı, yüzsüz, faşist yeşil-Nazi-kırmaları. Eğer Türk milleti bu adamların ülkeyi kalkındıracağına ve adalet getireceğine inanıyorsa asla boşuna ümitlenmesin. Tarih aklı ve bilimi unutup dini rehber edinen gericilerin ve dincilerin medeniyet ve kalkınma getirdiğini kaydetmez. Bütün bunların yanında AK-P hükümeti de diğer tüm sağ hükümetler gibi yolsuzluk ve hırsızlık üzerine kuruludur. Menderes’le başlayıp Özal’la yoluna devam eden bu çapulcu zihniyetin ürünü Tayyip’in gemiciklerine, Gül’ün şirket-sahibi 15 yaşında oğluna, Maliye Bakanına; hatta sadece AK-P yandaşı şirketlere ve işadamlarına bir bakın. Bu çalınanlar bizim paralarımız.
Az gelişmiş kafalarla az gelişmişlikten kurtulamazsınız. – Tarık Zafer Tunaya
CHP: Kafayı laiklikle bozmuş parti. Sosyal demokrat bir partinin Türkiye gibi fakir bir ülkede iktidar olamaması *büyük* bir başarı ve bu başarıyı CHP gerçekleştirdi. Eğer işsizlikten, yolsuzluktan, hırsızlıktan, adaletsizlikten, azınlıklardan, ezilenlerden, geçim sıkıntısından, gelir dengesizliğinden tek bir kelime bahsetmezsen ve tüm politikanı LAİKLİK! LAİKLİK! LAİKLİK! üstüne kurup 17-18 yaşında kız çocuklarının üzerinden siyaset yaparsan asla iktidar olamazsın. Asla. Ki olsan da bir faydan olmaz.
Hayvanları sevdiğim için vejetaryen değilim; vejetaryanım çünkü bitkilerden nefret ediyorum. – Whitney Brown
DP: DP? Öyle bir parti mi vardı?
ANAP: Açıkçası Anavatan Partisi denince aklıma hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma ve devletin malının talan edilmesi geliyor. İlkel ve görmemiş zihniyette bu partinin yalakalarının dediklerine bakmayın, Özal döneminde ekonomi ve büyüme hızı onca teröre ve istikrarsızlığa rağmen 80 öncesinden çok daha kötüydü. Özal’dan sonra da Anavatan Partisi Mesut Yılmaz gibi yeteneksiz ve yine yiyici bir adama kaldı ve bugün oyunuzu ANAP’a vermektense denize atın daha iyi.
Genelde, siyaset sanatı bir sınıf vatandaştan mümkün olabildiğince çok parayı alıp, bir başka sınıfa vermekten ibarettir. – Voltaire
İP: Bu canını sıkan herkesi CIA ajanı ilan eden Doğu Perinçek denen adama oy vereceğime Prof. Dr. Recep Tayyip Erdoğan’a mürid olurum daha iyi. Eski PKK’lı, eski TSK düşmanı, eski Atatürk düşmanı şimdi milliyetçi, orducu, Kemalist (!) Bütün sahtekarların yaptığı gibi tüm siyaseti korku, milliyetçilik ve komplo teorileri üzerine kurulu. Hepsinin beynini toplasan bir fındığı doldurmayacak ve kafayı Amerika’yla, emperyalizmle, masonlarla, BOP’la, CIA’le ve envai çeşit cins cins komplo teorileriyle bozmuş yandaşlarıyla, İşçi Partilerin akli dengeleri en az ortalama bir dinci fanatik kadar bozuk, kafaları en az onlar kadar gerçeklerden disconnect olmuş.
Milliyetçilik, bayım, şerefsiz bir politikacının son sığınağıdır. – Samuel Johnson
MHP: Yukarıda AK-P için yazdığım her şeyi alın, üstüne şovenizmle, şiddeti ekleyin ve işte MHP. Maddi ve manevi sebeplerle hayattan tatmin olamayan ve kıskançlıktan dolayı dünyaya olan öfkelerini ve eksikliklerini şiddet yoluyla telafi edip kendilerini “büyütmeye” çalışan gençleri kandırıp kullanan, çatışmaların ve sokağın ortasına atan, ülkeyi kalkındırmak için hiçbir planı veya kapasitesi olmayan ama gücü elde etmek için halkın milli ve dini değerlerini sömüren, her türlü ahlaki gelişime, her türlü farklılığa şiddet yoluyla karşı çıkan bir parti. Hayır gelmez.
Yanlış fikirlere sahip olmaktansa hiçbir fikre sahip olmamak; yanlış olana inanmaktansa hiçbir şeye inanmamak daha iyidir. – Thomas Jefferson
BBP: Zeus! Biri beni uyandırsın!!!
Sadece Yaman değil ben de idare edemiyorum, bu partilerle. Siz idare edebilir misiniz?
Bir yanıt yazın