Prof. Dr. Yılmaz Eser bir araştırma yapmış, Türkiye’de Radikalizm ve Aşırıcılık diye. Bu anketten tüyler ürpertici sonuçlar çıkıyor. Ankete katılanların %93’ü eşcinsel, %75’i tanrıya inanmayan, %67’si nikahsız yaşayan, %64’ü Yahudi, %52’si Hristiyan ve %26’sı başka bir ırktan komşu istemiyor. %22’si zina yapan kadının taşlanarak öldürülmesini doğru, %58’i kadının plajda mayoyla dolaşmasını günah buluyor.
Bu insanlar boğazına kadar FAŞİZME, cehalete, korkaklığa, aptallığa ve umursamazlığa batmış. Artık Osmanlı’yla övünürken hoşgörüsünden bahsetmezler herhalde?
Bu insanlar benim insanım değil. Bu insanlar Atatürk’ün insanları değil. Bu gençlik Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği gençlik değil. Eğer öyleyse bu Atatürk’ün en büyük hatasıydı. Gerçekten eğer bu anket doğruysa ve Atatürk bunu görse vatanı kurtarmazdı!
Köpekler nasıldır? Doğal haline bırakılan bir sokak köpeği yabancılara düşman olmaz. Kimseyle sorunu yoktur. Ama eğitilen, sevgi görmeyen, boynuna zincir vurulan köpeğin bir özelliği vardır: Tanımadığı herkese havlar. Tanımadığı herkesin ona kötülük yapacağını zanneder, yanına yaklaştırmaz. Sürü halinde yaşayan hayvanlar aralarına farklı türden bir hayvanın girmesine izin vermez. Onlar hayvandır.
Köpekleri küçükken eğitirsiniz. Ve köpekleri nasıl eğitirseniz onlar eğitildikleri gibi davranır. Asla sorgulamazlar. Köpekleri küçük çocuklara düşman olarak eğitebilirsiniz. Köpekleri eğitip onların gördükleri yerde bebeklere saldırmalarını sağlayabilirsiniz. Köpek sorgulamaz.
Bir inek otlanırken önünde katliam yapabilirsiniz. Umursamaz. O sadece önündeki yiyeceği düşünür. İneğin önünde insanları katledebilir, bebekleri öldürebilirsiniz. Hayvan işte.
İnsan yüce bir varlıktır. Çünkü insanı insan yapan kalbi ve beynidir. İnsan sorgular. İnsan çevresine faydalı ve yararlı olmak için çabalar. İnsan çevresinde gördüğü problemleri çözmek, zorda kalan insanlara yardım etmek için uğraşır. İnsan farklılıkları bir zenginlik olarak görür. İnsan kendisinden farklı canlılardan korkmaz. İnsan sorgular. Sana küçükken “eşcinseller kötü”, “ateistler kötü”, “Hristiyanlar, Yahudiler” kötü dendiği için onları kötü görürsen köpekten ne farkın kalır? Eğer tanımadığın, bilmediğin insanlardan korkarsan?
Medeni bir insan için başkasının kalbi ve beyni önemlidir. Eğer insanları kişiliğiyle değil de derilerinin rengiyle yargılarsan, ya da hangi dine inandığıyla yargılarsan hangi köpeğe benzersin? Eğer sen bir insanı cinsel hayatına göre yargılırsan, iki bacak arasındaki et parçasıyla ne yapmayı sevdiğiyle, kimlerden hoşlandığıyla yargılrsan ve eşcinsel diye veya nikahsız yaşıyor diye “kötü görürsen”, insanları “cinsel obje” olarak görürsen hayata iki bacak arasından bakan aşağılık, ilkel bir yaratıktan ne farkın kalır? İnsanları solcu-sağcı, ateist-teist, Müslüman-Hristiyan, Kürt-Türk, türbanlı-türbansız diye ayırırsan en büyük insanlık suçunu işlersin. Çünkü insanı insan yapan giyimi, derisinin rengi, dini görüşü, cinsel yönelimi, ırkı veya etnik grubu değildir. İnsanı insan yapan kalbi ve beynidir!
Yarın öbür gün en sevdiğiniz varlık can çekişirken onu kurtarmak için canını dişine takan doktorun ateist, eşcinsel, Hristiyan, Yahudi, zenci veya başka bir şey olmasını umursayacak mısınız? Umursamıyorsunuz çok ikiyüzlüsünüz.
Bu ankete negatif cevap verenlere soruyorum: Siz yabancı bir ülkede yaşasanız ve bütün iyi niyetizle yan komşunuz sizinle sırf Müslümansınız diye konuşmasa? Bir başka ülkeye gitseniz ve ırkınız farklı olduğu için ayrıma uğrayıp dışlansanız? 12 yaşında oğlunuz ağlayarak eve gelse? Müslüman diye dövüldüğü için, dalga geçildiği için, aşağılandığı için veya Türk diye. Hoşunuza gider mi?
Ya siz eşcinsel olsaydınız? Eğer iki geniniz farklı olsaydı siz de eşcinsel olacaktınız (Eşcinsel olmayı “tercih” zannedecek kadar kara cahil olmadığınızı umut ediyorum). Siz çok akıllısınız da heteroseksüel oldunuz ve onlar çok aptal da canları istedi ve ezilecekleri, dalga geçilecekleri, aşağılanacakları, kendilerini saklamak zorunda kalacakları, cinsel ve romantik hayatlarını yaşayamacakları ve hayatın her alanında dışlanacakları bir şeyi mi seçtiler sanıyorsunuz? Bu kadar basit bir mantığı yürütemeyecek kadar aptal, düşünemez ve aşağılık hayvanlar bunlar.
Peki ya ateistler… Kime zararı var bir ateistin? Hiç ateizm adına adam kesen, ateizm adına adam yakan, ateizm adına intihar saldırısı yapan, ateizm adına adam döven kimseyi gördünüz mü? Görmediniz ama din adına bunu yapan çok insan var. Hem dünyadaki en büyük kötülükleri din adına yapanlar dine inananlar, hem de dine inanmayanları kötü görüyorlar. Kötü oldukları için sanırım. Bence Müslümanlar ateistlerden değil, ateistler Müslümanlardan uzak durmak istemeli… Ve siz ne kadar iyi bir insan olursanız olun sadece karşınızdakinin tanrısına tapmadığınız için sizden uzak dursa, ne hissederdiniz?
Ama umursamazlar. Onların canları yanmasın yeter. Onlar aşağılık hayvanlar. Tek amaçları üremek ve evlerine ekmek götürebilmek. Deve kuşunun kafasını gömmesi gibi kafalarını TV’deki salak salak yarışma programlarına, futbol maçlarına, eğlence programlarına gömmüşler ve başka insanların yaşadıklarını, başka insanları asla umursamıyorlar. Farkında bile olmadan en kötü suçu işliyorlar, ayrımcılık yapıyorlar. Bir yerlerde 15-16 yaşında çocuklar, gençler, insanlar ayrımcılığa karşı savaşırken, gösteriler, ve yürüyüşler düzenlerken, canı yanan başka insanlrın hakkı için ölümü göze alırken bu aşağılık yaratıklar öylesine umursamaz, dünyadan habersiz, meraksız ve tembel ki…
İşin ilginç yanı ateizmin Müslümanlara veya herhangi bir dine karşı kesin bir emri yok. Ama Hristiyanlığın ve Museviliğin kutsal kitabında aynen şöyle yazıyor:
Eski Ahit, Yasa Kitabı 13. Bölüm: 12-15 "Tanrınız RAB'bin yaşamanız için size vereceği kentlerin birinde, içinizden kötü kişiler çıktığını ve, 'Haydi, bilmediğiniz başka ilahlara tapalım' diyerek kentlerinde yaşayan halkı saptırdıklarını duyarsanız, araştıracak, inceleyecek, iyice soruşturacaksınız. Duyduklarınız gerçekse ve bu iğrenç olayın aranızda yapıldığı kanıtlanırsa, o kentte yaşayanları kesinlikle kılıçtan geçireceksiniz. Kenti yok edip orada yaşayan bütün halkı ve hayvanları kılıçtan geçireceksiniz. (Böyle sapık şeylere tanrı gönderdi, din diye inanan milyarlarca insan var)
Bütün Müslümanların öldürülmesini emreden bir dinin mensuplarını, yani Hristiyanları ve Musevileri istemeyenlerin oranı %52 ve %64 ama ateistleri istemeyenlerin oranı %75. Şimdi bu bilmediğinden korkmak değil de ne?
Bence dünyanın en beyinsiz insanları “kendisine zararı olmayan” insanları sevmeyenlerdir ve dışlayanlardır. Bugün eşcinsel komşu istemez, ateist, Hristiyan komşu istemez. Yarın? Karısıyla arkadan ilişkiye giren komşu (Büyük günah), köpek seven komşu (mundar hayvan), rock dinleyen komşu, siyah takım elbise giyen komşu (satanist), domuz eti yiyen komşu, bisiklete binen komşu (gavur icadı?) istemez. Ve komşu kalmadı.
Benim asıl sinirimi bozan bu hayvandan farksız aşağılık yaratıkların kafasını kullanan, beyni çalışan insanların icat ettiği şeyleri kullanmaları. Bence bunlar bir mağaraya kapatılmalı ve orada yaşamalılar. Cep telefonu, bilgisayar, araba, uçak ve modern TIP imkanlarını kullanmak bunlara yasak olmalı! Hayvanların bile kullanmaya hakkı var ama bunlar hayvanlardan da aşağılık!
Bir de bu insanlara “muhafazakar” denip, normalleştirilmeye çalışıyor. Sadece dindar muhafazakarları kastetmiyorum. Türbanlı bir kızın okuma hakkını elinden almayı savunan laik muhfazakarlar da olabilir.
İşte size ipucu: Muhafazakarlık denen şey aslında bir akıl hastalığıdır. Kişinin toplumdaki çok hızlı gelişime ayak uyduramaması ve bu değişimin sunduğu nimetlerden faydalanamamasıyla duyduğu kıskançlık sonucu ortaya çıkıp paranoyak ve zenofobik tavırlarla kendisini ifade eder. Muhafazakarlık sadece cahil ve eğitimsiz insanların kendi cehalet ve eğitimsizlikleri saklamak için uydurulmuş bir kılıf kelimesidir. Çünkü muhafazakar kalmak imkansızdır. Toplumun bir kesimi gelişirken diğer kesim bir şeyleri muhafaza ederse, olduğu yere kalmaz. Geride kalır.
Barış Manço’nun dediği gibi dört duvarı örüp, çatısını kapatıp, kapıyı içeriden kitleyen, her türlü farklılıktan korkan, hayatta kendisinin ve ailesinin derdinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen, kendisini başkasının yerine koyamayan, hayata ilkel cinsel içgüdüleriyle bakan, başka insanların diniyle uğraşan; o zavallı küçük ve daracık hayatlarında en ufak bir farklılığa tahammül edemeyip başka insanların canlarını yaktıklarını düşünemeyen bu yaratıklar benim insanlarım filan değil.
Bir yanıt yazın