Çok açık konuşuyorum, muhafazakarlık, sahip olduğun beyni, ilkel ve barbar çöl kabilelerinin oluşturduğu binlerce yıllık bir dünya görüşünün bir tarafına sokmak ve böylece gerçek hayatla bütün bağlantını koparıp 21. yüzyıla adaptasyon problemleri yaşamak anlamına gelir.
Muhafazakarlık, genel olarak, düzen ne kadar berbat olursa olsun var olan düzeni koruma ideolojisi ve bir akıl hastalığıdır. Algılama hatalarının tamamen gerçek dışı bir dünya görüşüne neden olmasıyla tanımlanır. Paranoya, psikoz ve aşırı boş konuşma muhafazakarlıkla bağlantılıdır.
Aslında muhafazakarlar bir şeyleri muhafaza etmeye çalışmaz. Onlar da değişim ister ama geriye doğru. Muhafazakarların temel amacı bundan yaklaşık 150 sene öncesine, bütün kadınların kara çarşafa büründüğü, herkesin görücü usülü evlendiği, kız ve erkeklerin ayrı okullarda okutulduğu, 1 erkeğin 4 veya daha fazla kadınla evlenebildiği, padişahlık ve hilafetin var olduğu, okullarda dinden başka bir şey öğretilmediği, radyodan günün 12 saati Kuran okunduğu ve sokağa çıktıklarında görmek istemedikleri kimseyi görmeyecekleri bir dünyaya geri dönmek.
Daha doğrusu, bir muhafazakar her şeyin bir önceki kuşakta yaşanmış olduğu gibi yaşanması ister ve tabi bir önceki kuşağın muhafazakarları da kendilerinden bir önceki kuşağın yaşamış olduğu gibi yaşamak istiyordu ve bu geriye doğru devam eder, yani, kuşaktan kuşağa geriye giderek muhafazakarlar insanlığın tekrar mağara adamlığına dönmesi gerektiğine inanır.
Muhafazakar bir şahıs, gerçek hayatla sadece evden çıkıp alışveriş merkezine gittiğinde bağlantı kurar ki, bu süre içinde, çocukluğundan beri yıkanan beynine kazınan dualar ve bastırılmş duyguları onları dünya görüşleriyle ters düşecek her şeyden korur (mesela -düşünmekten-). Onlara göre her türlü yenilik, her türlü farklı düşünce, her türlü farklı insan yaşadıkları, zengini daha zengin etmek ve birilerini sömürmek için koyun gibi kullanıldıkları zavallı hayata karşı bir tehdittir.
İşin en acı tarafı, muhafazakarlar bundan binlerce yıl önce Yunanlılar dünyanın çapını hesaplarken ve bugünki kütüphanelerden bile büyük kütüphaneler kurarken, hiçbiri okuma-yazma bilmeyen bir kabilenin (Yahudilerin), insanları koyun gibi kontrol altında tutmak için uydurduğu o gün bile barbarca kabul edilen cinsellik-takıntılı, hoşgörüsüz, şiddet dolu ve düpedüz sapık ahlak anlayışını ve dünya görüşünü bütün hayatları için rehber edinir ve tüm topluma da empoze etmeye çalışırlar.
Amerika ve Avrupa’da Muhafazakarlığın Tarihi Özeti
– Birileri okuma-yazmanın serbest olması gerektiğini iddia etti ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri hastaları iyileştirmek için dua yerine “modern TIP’ın” kullanılmasını istedi ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri dünyanın yuvarlak olduğu ve güneş etrafında döndüğünü iddia etti ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri köleliğin kaldırılması için ayağa kalktı ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri kadınların oy verebilmesi için ayağa kalktı ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri 70 milyon insanı öldüren bir savaşı başlattı ve muhafazakarlar destek verdi.
– Birileri zenciler ve beyazların evlenebilmesi için ayağa kalktı ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri zencilerin kişilik hakları için ayağa kalktı ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri eşcinsellerin hakları için ayağa kalktı ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri hasta insanları iyileştirebilmek için kök-hücre araştırmalarına başladı ve muhafazakarlar karşı çıktı.
– Birileri Irak’a savaş açıp yüz binlerce insanın ölümüne neden oldu ve muhafazakarlar destek verdi.
Semptomlar
– Her türlü ahlaki gelişime, güzelliğe ve yeniliğe karşı kayıtsız, şartsız parazitlik yapmak.
– Binlerce yıl önce bilinmeyen insanlar tarafından oluşturulmuş dogmatik ve dağınık bir dünya görüşüne körü körüne bağlılık.
– Deniz veya Baykal kelimelerini duyar duymaz saldırmaya programlanmış olmak.
– Deniz Baykal veya CHP’yi konuya katmadan FB-GS maçını bile tartışamamak.
– Ülke fakirlik içinde ve kriz halkın kalbini delip geçmişken her şeyin çok iyi gittiğine inanmak.
– Müslümanım diye geçinip, 0 derece soğukta günlerce eylem yapan işçilerden, sırf iktidara karşı eylem yapıyorlar diye, nefret etmek ve görmezden gelmek.
– Hayata “cinsel organından bakmak ve insanları açıkça cinsel obje olarak görmek. Yani insanları kalpleri ve beyinleriyle değil cinsel hayatlarıyla yargılamak. Bu bağlamda:
a) Kadınları cinsel obje olarak görüp, erkekleri tahrik etmemeleri için onların kapanması gerektiğini iddia etmek ve onlara küçükken “normal” olarak lanse edilen cinsel normların dışına çıkmış tüm kadınları lanetleyip, toplum dışına itme isteği.
b) Onlara küçükken “normal” olarak lanse edilen cinsel normların dışına çıkmış tüm erkekleri lanetleyip, toplum dışına itme isteği.
c) Kendilerine normal olarak lanse edilen binlerce yıl öncesinin okuma-yazma bilmez barbar kabilelerinin katı cinsel normlarına ve cinsiyet rollerine sorgulamadan körü körüne bağlılık.
– Kendileri kadar muhafazakar olmayan herkesi “kafir ilan etme ya da Müslümandan saymama” eğilimi ve her türlü hareketi, her türlü kişisel hırsı ve nefreti için İslam dinini bahane etme eğilimi.
– 18 yaşından küçük herkesi korunmaya muhtaç canlılar olarak görüp kendisini onlara neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu anlatabilecek kadar zeki sanmak.
– TV’lerdeki intihar, cinayet, adam kesme, patlama, savaş sahnelerini zevkle izleyip, iki kişi öpüştüğünde panik olup kötü etkilenmesin diye 17 yaşındaki çocuğu(!) odasına yolladıktan sonra direk RTÜK’e telefon açıp programı şikayet etmek.
– Padişahlığı ve hilafeti geri getirme özlemi.
– Paranoya. En ufak bir yeniliğin ya da farklı bir insanın onu veya toplumu tehdit ettiğini sanıp paniklemek. Özellikle “aile hayatınının” devamlı tehdit altında olduğu korkusuyla yaşamak.
– Devamlı psikozlar. Kendi kafasında kurduğu gerçeklere inanıp, gerçek hayatta insanların yaşadıklarını algılayamama ve dünya görüşünü bu sahte gerçekler üzerine kurma.
– Vakit, Yeni Şafak, Zaman veya Milli Gazete okuyup bu paçavraların söylediği, yazdığı ve çizdiği her şeye körü körüne inanma eğilimi.
– Özgürlük, liberalizm, demokrasi diye bağırıp kendisi gibi olmayan herkesin özgürlüğüne ve demokratik haklarına karşı acımasız düşmanlık.
– Barbie bebeklerinden tahrik olmak.
– Dünya görüşüne ters ve aykırı gelen her türlü bilimsel gerçeği reddetmek.
– Kanal 7 veya STV’de “büyü, muska, sihir ve cinler” konulu programları korku ve dehşet içinde bir yandan dua ederek izlemek.
– Kendi haklarına karşı gelen insanlara karşı sundukları argümanların aynılarıyla tutup başka insanların haklarına karşı gelerek ikiyüzlülüğün sınırlarını zorlamak.
Görülme Sıklığı
Türkiye’de ne kadar muhafazakar, gerici, dinci, yobaz, tarikatçı, cemaatçi ve paranoyak psikotik olduğu kesin bilinmemektedir. Ama belli ki toplumun %10, %20 kadarı bu hastalıktan muzdarip ve böylece muhafazakarlık Türkiye’de en yaygın görülen akıl hastalığı.
Tedavi
Muhafazakarlık, her türlü tedaviye bütün görkemiyle direnir. Hastayı kendisinden farklı insanlarla tanıştırmak veya gerçek hayatla bağlantı kurmasını sağlamak en aşırı olanlar hariç, diğer muhafazakarları tedavi eder ve ne yazık ki en aşırı olanları hariç hepsi zaten tedavi edildi.
Bir yanıt yazın