İnsan hayatına hiçbir değer verilmeyen ülkemizde en önemli problemlerden biri trafik terörü. Her yıl trafik kazalarında 10.000 insan ölüyor; bir sürü insan evladını kaybediyor, bir sürü çocuk yetim kalıyor. Ama işin en kötü yanı bu kazaların aslında hepsinin engellenebilir olması. Her şeyin başında eğitim ve farkındalık sorunu var.
Trafik kazaları birçok değişik şekilde meydana geliyor, bunlar içinde en tehlikelisi ve ölümcülü burun buruna çarpışmalar ve onu arabaların takla attığı kazalar takip ediyor. Taklalı kazalarda ölüm riski çok yüksek. ABD karayollarında 2001 yılında yapılan tüm kazaların sadece %3’ünde, aynı yıl gerçekleşen ölümlü kazaların tam %33’ünde arabalar takla atmış. Yani herhangi bir kazada aracınız takla atarsa ölme ihtimaliniz 16 kat artıyor. Aynı zamanda NHTSA’nın (Amerikan Ulusal Otoyol Trafik Güvenlik Kurumu) araştırmasına göre taklalı bir kazada ciddi yaralanma riski 36 kat daha fazla. Bu korkunç bir rakam.
Bu yazıda arabaların neden takla attığını, bu kazalardan korunmak için ne yapmak gerektiğini bulacaksınız.
Bir Araba Niye Takla Atar?
36 kilometre hızla gidiyorsunuz ve önünüze aniden bir çocuk çıktı. Ona çarpmamak için direksiyonu sağa doğru çevirdiniz ve arabanız hızla sağa doğru dönmeye başladı.
“Cisimler, bir başka kuvvet tarafından müdaheleye uğramadıkları sürece aynı hızda ve aynı yönde harekete devam ederler”
Bu Newton’un Hareketin Korunumu Kanunu. Aslında bir doğa kanunu. Siz arabanın hızını veya yönünü değiştirmek istediğiniz zaman arabanız buna belli bir direniş gösterir. Buna “Eylemsizlik” denir.
60’la giderken gaza basarsınız ve motorun ürettiği “kuvvet” arabaya müdahele ederek onu hızlandırır. Ama Eylemsizlik gereği araba hala 60’la gitmeye çalışır. Bu yüzden hızlanırken arabanın ağırlığının büyük bir bölümü iki arka tekerde toplanır ve siz de koltuğa yapışırsınız. Aynı şekilde 60’la giderken 40’a inmek için frene bastığınızda araba 60’la gitmeye devam etmeye çalışacak ve yükün büyük bölümü ön tekerlere binecektir.
Az önceki senaryoya devam edersek, siz çocuğu görüp direksiyonu sağa kırdığınız an tekerlerin yerle sürtünmesi sonucu oluşan kuvvet arabanızı sağa doğru döndürecektir ama Eylemsizlik gereği arabanız buna bir direniş gösterecek (düz gitmek istediği için) ve YÜKÜN büyük bölümü SOL tekerlerde toplanacaktır.
Bu sırada siz de bir kuvvetin sizi sola doğru çektiğini hissedeceksiniz. Aslında araba ve koltuklar sağa dönerken, arabadan bağımsız hareket eden vücudunuz da eylemsizlik gereği düz gitmek istediği için böyle bir hisse kapılacaksınız.
Bir arabanın belli bir hızda giderken yönünü değiştirmek için gereken kuvveti aşağıdaki formülle bulabilirsiniz:
F=m*v2/r
F=kuvvet
m=kütle
v=hız (metre saniye 36 km/saat = 10 metre saniye)
r=dönüş yarıçapı
Arabanız 1200 kg ağırlığında olduğunu var sayarsak ve dönüş yarıçapı da 10 metre dersek, arabanız bu dönüşü yapmak için:
F=1200*10^2/10=12000 Newton kuvvete ihtiyaç duyacaktır.
Yandaki resimde kırmızı nokta aracın “Denge Merkezini” ifade ediyor. Denge merkezi aracın tüm ağırlığının sanki tek bir noktadaymış gibi davrandığı yerdir. Buraya bir çengel koyup aracı tamamen denge içinde yukarı kaldırabilirsiniz.
Az önce aracı döndürmek için lastiklerin yanal kuvvet uygulamasını gerektiğini, ve bu kuvvete düz gitmek isteyen aracın Eylemsizlikle karşı koyduğunu söylemiştik. Sorun şu ki araç yanal kuvveti lastiklerin yolla birleştiği yükseklikten, Eylemsizlik ise aynı kuvveti tam denge merkezinden uygular. İşte sorun burada başlıyor. Yani iki kuvvetin farklı yüksekliklerden uygulanmasından.
Fizikte bir kuvvet iki farklı kuvvetin birleşiminin sonucu olarak düşünülebilir. Arabaya etki eden eylemsizliği de bu şekilde düşünebiliriz.
Birinci kuvvet denge merkezinden dönüşün dışındaki (sağa doğru döndüğünüz için arabanın sol tarafındaki) lastiklere doğru olan kuvvet. Bu kuvvet aracı döndüren kuvvetin bir bölümü ve aracı devirmeye çalışmaz.
İkincisi ise lastiklerden Denge Merkezine doğru olan kuvvettir. Bu kuvveti de iki farklı kuvvet olarak düşünürsek, sarı okun temsil ettiği kuvvet aracı yukarı doğru kaldıracak ve kırmızı ok ise aynen bir kol görevini görerek, elde ettiği tork yani döndürme gücüyle kendi kuvvetinden daha büyük bir kuvvetle arabayı yana doğru çevirecektir. Manivelanın uzunluğu ne kadar çoksa ürettiği tork da o kadar yüksek olur.
Daha önce arabanın Denge Merkezi arttıkça ve iz genişliği azaldıkça takla ihtimali artar demiştik. Yandaki arabanın iz genişliğinin yani iki lastik arasındaki genişliğinin 140 cm ve denge merkezinin de 80 santim olduğunu varsayalım. Yeşil çizgi arabanın iz genişliği ve denge merkezi arasındaki açıyı gösteriyor. İz genişliğinin yarısı 70 cm ve denge merkezi de 80 cm. Şimdi bulmamız gereken yukarıdaki kırmızı okun ne kadar kuvvetle arabayı kaldıracağı.
Bunun için öncelikle açıyı bulmamız lazım. Açının tanjantı: 80/70=1,14. Açı ise tan-1(1,14)’e eşit. Yani 48,8 derece. Bilimsel bir hesap makineniz varsa bu işlemleri kolayca yapabilirsiniz.
Son olarak 48,8’in sinüsünü, kosinüsüne bölüyoruz: 0,75/0,65=1,15
Yani araç 12000*1,15=13.800 Newton kuvvetle yukarı doğru kaldırılacak. Yerçekiminin kuvveti ise 1200*9,8=11760
Gördüğünüz gibi aracı yukarı doğru kaldıran kuvvet, yerçekimi kuvvetinden çok daha fazla. Yani siz bu dönüşü yaptığınız zaman mutlaka takla atacaksınız demektir.
Fakat eğer arabanın denge merkezi daha alçakta olsaydı, örneğin, 50 santim olsaydı o zaman:
Tanjant= 50/70=0,71 açı ise tan-1(0,71)=35,3 derece. 35,3’ün sinüsünü kosinüsüne bölüyoruz: 0,57/0,81=0,7
Şimdi araç 12.000*0,7=8400 Newton kuvvetle yukarı doğru kaldırılacak. Ama yerçekiminin kuvveti 11.760 Newton olduğu için araç takla atmayacaktır.
Önemli bir nokta da şu: Üstte aracın sola doğru döndüğünü görüyorsunuz. Eylemsizlik gereği araba buna bir direniş gösteriyor ve sağa doğru yatıyor. Ama araba takla atmıyor çünkü kuvvet ona takla attırabilecek kadar yüksek değil. Fakat görüyorsunuz ki bu noktada arabanın denge merkezi hafifçe yükselmiş. Yani araba dönerken sağa doğru yattıkça denge merkezi yükseliyor ve takla riski artıyor. Arabanın lastiklerindeki hava basıncı azsa veya süspansiyonları yumuşaksa yana daha fazla yatıyor ve virajlarda daha dengesiz davranıyor.
Dönerken ağırlık değişimini bulmak için bu formülü kullanabilirsiniz: yanal hızlanma*ağırlık*denge merkezi yükseliği/iz genişliği
Yanal hızlanmayı bulmak için formül: a=v^2/r yani hızın karesini dönüş yarıçapına bölüyoruz. Dönüş yarıçapının 30 metre, arabanın hızının 15 metre/saniye olduğunu var sayarsak: a=15^2/20=7,5 çıkar ve bunu da g-force çevirmek için yerçekimi ivmesine bölmemiz gerekir. 7,5/9,8=0,76 g
Ağırlık değişimi formülüne geri dönersek:
0,76*1200*0,5/1,4=326 kg
Yani araba dönüşü gerçekleştirirken (sağa dönerken) sol lastiklere, sağ lastiklere oranla 326 kg daha fazla yük biner. Yani her bir sol lastiğe 463 kg ve her bir sağ lastiğe ise 137 kg yük biner. Tabi denge merkezinin tam ortada olduğunu, ön ve arka tekerler eşit yük düştüğünü varsayıyoruz. Araba takla atmasa da çok risk altında. Bu rakamların da sadece anlatım için uydurulmuş olduğunu unutmayın.
Taklalı Kazalar Neden Bu Kadar Ölümcül
Araba takla attığı zaman, emniyet kemeri sizi dikey olarak koltuğa sabitleyecek şekilde dizayn edilmediği için vücudunuz yerçekiminin etkisiyle tavana doğru ilerler. Tavan çok hassas ve dayanıksızdır ve yere çarptığı an 30-35 santim içine göçer. Kısaca arabanın tavanı hızla yere çarptığı an, siz tavana doğru, tavan size doğru ilerler ve vücudunuz koltukla tavan arasında ezilir. Bu hem başınızı çarparsanız hem de omurga çok büyük bir altına girer ve hasar görür.
Bir başka tehlike de, emniyet kemeri vücudunuzun dışarı çıkmasını engellese de, kafanızı sabitlememesinden kaynaklanır. Araba takla attığı kafanız camdan dışarı çıkıp, asfalt ve araba arasında ezilebilir.
Olası bir taklalı kazadan yara almadan kurtulamazsınız. Hatta çok ciddi bir yara almadan kurtulamazsınız.
Problemli Araçlar
Aslında her araba uygun şartlar oluştuğunda takla atar. Ama bir aracın denge merkezi ne kadar yüksekse ve iki teker arasındaki iz genişliği ne kadar azsa takla atma ihtimali o kadar yükselir. Bu yüzden minibüsler, SUV’lar, pick-uplar ve kamyonetler risk altında.
15 yolculu Minibüsler
Bu araçlar yollarda görebileceğiniz en tehlikeli araçlar. Ne yazık ki okul ve personel servisi olarak kullanılıyorlar. Hükümetin buna engel olması lazım. Bu araçların diğer minibüslerden farkı arka kısımları 15 yolcu kapasitesini artırmak için uzatılmış olması. Yani araç tamamen dolu olduğu zaman ağır olan arka tarafı ani bir manevrada savrulabilir. Diğer taraftan aracın denge merkezi çok yüksek. Ve araçta ne kadar çok yolcu varsa denge merkezi ve dolayısıyla takla ihtimali de o kadar yükseliyor. Bu araçlarda ölenlerin %81’i tek-araç-kazasında hayatını kaybetmiş.
Bu Araçlarda Takla Riskini Azaltmak İçin:
– Araca çok fazla yolcu almayın. Yolcu sayısı arttıkça takla ihtimali yükseliyor. NHTSA’nın yaptığı bir araştırmaya göre tek araç kazası yapan 15 yolculu minibüslerde eğer 5’den az yolcu varsa takla atma ihtimali %12.3, eğer 5-9 yolcu varsa %20.8 ve eğer 10-15 yolcu varsa %35.4 ve eğer 15’den fazla yolcu varsa ihtimal tam %70!
– Yolcuların —mümkünse— en arkaya oturmasına izin vermeyin.
– Lastiklerinizin hava basıncını her hafta kontrol edin. Yeterli basınca sahip olmayan lastikler aracın yol tutuş özelliklerini değiştirebilir.
– Araca binen herkesin mutlaka emniyet kemeri takmasını sağlayın. Bu minibüslerin yaptığı taklalı kazalarda ölenlerin %80’i emniyet kemeri takmıyordu.
– Aracı mutlaka deneyimli ve iyi eğitimli bir şoför kullanmalı. Bu minibüslerin diğerlerine oranla önemli yol tutuş ve dizayn farkları var. O yüzden herkesin kullanması uygun değil.
Bu araçların arkasına çift teker takıldığı zaman yol tutuşları ve kararlılıkları büyük oranda artıyor.
Lüks Jipler (SUV)
4×4 Lüks Jiplere olan talep son zamanlarda hızla artıyor. Birçok insan genellikle gösterişli oldukları için, geniş oldukları ve daha güvenli olduklarını sandığı için bu araçları alıyor. İnsanlar SUV’ları büyük ve ağır oldukları için “daha güvenli” sanıyor ama bu hiçbir şekilde doğru değil. SUV’lar normal arabalardan daha güvenli filan değiller çünkü takla atma ihtimalleri çok daha yüksek. Otomobil kazalarında ölenlerin %19’u, pick-uplarda ölenlerin %36’sı ve SUV’larda ölenlerin %51’i taklalı bir kaza sonucu hayatını kaybetmiş.
Ne yazık ki paraya verilen değer insan hayatına verilen değerin önüne geçtiği zaman ölümler ve acılar da kaçınılmaz oluyor. Türkiye’de hiçbir yerde SUV’lar hakkında olumsuz veya kötü bir haber duyamıyorsunuz. Çünkü SUV işi, otomobil firmaları için inanılmaz karlı bir iş. Oysa kimse SUV’ları gerçek amaçları için arazide kullanmıyor. SUV’lar hem kullanan için, hem de trafikteki diğer insanlar için çok çok riskli. Bu yazıyı okuyun. Jiplerde takla riskini azaltmak için:
– Jipi, jip gibi kullanın. Bu araba değil. Arabalar kadar kıvrak olamaz ve virajlara onlar kadar hızlı giremez.
– Jipe ne kadar çok yolcu binerse ve yük alınırsa denge merkezi o kadar artar ve takla ihtimali yükselir. Özellikle asla jipin tepesine yük koymayın!
– Önde ve arkada oturan herkesin emniyet kemeri taktığından emin olun. Taklalı kazalarda ölenlerin %88’i emniyet kemeri takmıyor.
– Lastik basınçlarını düzenli olarak kontrol edin.
– Açıkçası sadece aileniz için alıyorsanız, ve araziye çıkmıyorsanız, SUV yerine bir otomobil almanız hem güvenliğiniz için hem de keseniz için daha uygun.
Son yıllarda tehlikeli araçlara takla atmalarını engellemeleri veya takla sırasında tehlikeyi azaltmaları için kimi ekipmanlar takılıyor.
ESP (Elektronik Stabilite Programı): İstatistiklere göre taklalı kazaların %90’ı araba yoldan çıktıktan sonra kayarken tekerlerin – arabaya çelme takan – bir engele çarpmasından kaynaklanıyor. ESP, bilgisayar kontrollü bir sistemle gerekli tekerleri frenleyerek arabanın ani manevralarda yoldan çıkmasını engelleyen bir sistem. NHTSA tarafından 2004’de yapılan bir çalışmaya göre ESP, ölümlü tek araç kazası riskini otomobillerde %30, SUV’larda ise %63 azaltıyor.
Tavan Hava Yastıkları: Adı üstünde, takla sırasında açılan havayastıkları, sürücü ve yolcuların kafalarını tavana vurdukları an bir nebze koruma sağlıyor.
Araçların Takla Atma Riski
Daha önce söylediğim gibi her araç takla atabilir. Ama iz genişliği azalıp, denge merkezi yükseldikçe aracın takla atma ihtimali yükselir. NTHSA araçların bu oranlarını göz önüne alıp her aracın takla atma riskini belirlemiş. Buraya tıklayarak siteye gidebilir ve merak ettiğiniz aracın takla atma riskini ve aynı zamanda herhangi bir kazada ne kadar güvenli olduğunu öğrenebilirsiniz.
Bir yanıt yazın